
1 Ekim 2021 Cuma günü Fransa İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliğinde Fransız Sarayı’nda 10. Yıl kutlama programımızı gerçekleştirdik. Ekibimiz, gönüllülerimiz, üyelerimiz, paydaşlarımız, LGBTİ+ aktivistleri, milletvekilleri, belediyelerden temsilciler, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile olduğumuz bu muhteşem etkinlikte 10. yıl konuşmalarının ardından kuir performans sanatçıları sahne performanslarıyla bizimleydi.

Ali ERDOĞAN
Programımızın sunuculuğunu SPoD Yönetim Kurulu Saymanı Ali ERDOĞAN yaptı.
AÇILIŞ KONUŞMALARI

Müge AKBASAN
SPoD’un 10. yılı vesilesiyle düzenlediğimiz kutlama programımıza hepiniz hoş geldiniz.
LGBTİ+’ların örgütlü mücadelesi ile geçen son 30 yılda ülkemizde, coğrafyamızda, dünyada pek çok olaya tanıklık edildi; dahası tanıklıkla da kalmayıp, hareketimiz bu tarihin yazılmasına önemli katkılar sağladı. LGBTİ+’lar sıkıştırılmaya çalışıldıkları alanları reddedip sokağa çıktığı; cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim eşitliği için mücadelesini kamusal alana taşıdığı ilk günden bu yana; sesini, sözünü, var olduğu alanları büyütmenin; toplumun çeşitli kesimleriyle temas etmenin; eşitlik ve özgürlük için ortak mücadeleler kurmanın yollarını aradı.
21 Eylül 2011’de bu yollardan biri olabilmek hedefiyle Derneğimizi kurduk. Sorun, talep ve ihtiyaçlarımızın biricik olduğu kadar, ülkedeki genel eşitsizlik ve adaletsizlik ikliminden bağımsız olmadığını da biliyorduk. Bu yüzdendir ki; özelde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli şiddet, baskı, sosyal dışlanma ve ayrımcılığa vurgu yaparken, genel anlamda Türkiye’de her alanda yaşanan eşitsizlik ve adaletsizliği görerek, mücadelemizi de buradan kuracağımızı ilan etmiştik.
Gittikçe güçlenen, çeşitlenen hareketimizin özellikle, sosyal politika, siyaset, akademi, adalete ve psikososyal desteğe erişim konularındaki, bilgi ve birikimini daha ileriye taşımayı hedef edindik.
LGBTİ+’ların aktif siyaset içinde yer almasının, siyaseti LGBTİ+ kapsayıcı şekilde dönüştürmenin önemine inandık. Bu kapsamda sonuncusu geçtiğimiz Temmuz ayında olmak üzere beş siyaset okulu gerçekleştirdik. 2011, 2012 yıllarında yeni anayasa yapım sürecine LGBTİ+’ların dahil edilmesi için paneller, forumlar düzenledik, raporlar hazırladık. Siyasi partiler, milletvekilleri ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu ile görüştük. Belki taleplerimizin hayata geçirilmesini sağlayamadık ama dönemin gazetelerinde “Eşcinseller Anayasa görüşmelerini kitledi.” şeklinde somutlaşan ifadelerden de anlaşılacağı üzere, taleplerimizi gündemleştirebildik.
Oysa söylendiği gibi süreci kitlemek değil, eşit yurttaşlık hakkımızın tanınmasını istiyorduk. 2014, 2015, 2019 yerel ve genel seçimlerinde kampanyalar yaptık; milletvekili ve belediye başkan adayları ile seçildikleri takdirde, LGBTİ+ dostu çalışmalar yapmaları yönünde protokoller imzaladık.
Kampanya davalar takip ettik, Türkiye’nin her yerinden çok sayıda LGBTİ+’ya ücretsiz hukuki danışmanlık verdik, avukatlarımızla LGBTİ+ alanındaki davalara ilişkin güncel bilgileri içeren yayınlar çıkardık, avukat ağları kurduk.
Akademik bilgi üretim süreçlerine dahil olduk. Araştırma temelli çalışmalar yaptık. LGBTİ+ ve kuir alanında çalışan, akademisyen ve öğrencileri buluşturan Bahar Seminerleri düzenledik; kuir edebiyat okuma grupları oluşturduk.
Sosyal hizmet uzmanı, psikolog, avukat, öğretmen gibi meslek uzmanlarına; şirketlere, belediyelere, kent konseylerine, siyasi partilere eğitimler ve atölyeler yaptık. Kapalı ve açık katılımlı etkinlik, panel, forumlar düzenledik. Aktivizm okulları yaptık. Her hafta Pazar Sohbetleri gerçekleştirdik.
2017 yılında kurduğumuz LGBTİ+ Danışma Hattı ile açılma, uyum süreci, ayrımcılık, şiddet, askerlik vb. pek çok konuda, danışmanlıklar verdik. Hafta içi her gün açık olan hattımızla sadece 2020 yılında 2085 kişiye ulaştık; akran danışmanlığının yanında özellikle hukuki ve psikolojik danışmanlıklar sağladık.
Çeşitli alanlara dair araştırmalar ve danışma hattımıza gelen başvurularla, LGBTİ+’ların siyasi ve sosyal haklarını öne çıkaran savunuculuk ve lobi çalışmaları yaptık.
Öte yandan derneğimizin kurumsal yapısını güçlendirmeye; üye, çalışan, gönüllü ve danışanlarımız için erişilebilirliği artırmaya, güvenli bir alan oluşturmaya yönelik adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz.
SPoD bugün 11 profesyonel çalışanı ve 100’e yakın gönüllüsüyle zor zamanlarda bir arada durmaya, Türkiye’de LGBTİ+ hakları için çalışmaya devam ediyor. SPoD’un her işinde görünen ya da görünmeyen onlarca insanın emeği var. Başta gönüllülerimiz olmak üzere, çalışanlarımız, üyelerimiz, bağışçılarımız ve donörlerimizle büyüttüğümüz, bu mücadelenin parçası olan herkese minnet duyuyoruz.
Elbette bu kadarla sınırlı değil. Bazen en dayanışma beklediğimiz anlarda umduğumuz dayanışmayı bulamasak da, bu ülkede LGBTİ+’ların mücadelesini, hak mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak gören bir sivil toplumun, ve insan hakları hareketinin varlığına inanıyoruz ve buradan güç alıyoruz, umut buluyoruz.
Demokratik bir ülkenin ve toplumsal barışın, LGBTİ+’lar için eşit yurttaşlığın sağlanmasından bağımsız düşünülemeyeceğini de; cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim eşitliğinin Türkiye’nin demokratikleşme süreci ile doğrudan ilişkili olduğunu da biliyoruz.
LGBTİ+’lar için daha iyi bir ülkeyi tahayyül ederken, demokratikleşme, barış, herkes için insan hakları ısrarımızı da sürdürüyoruz. Bu ısrarı paylaşan, mücadelemize güç katan, bugün burada olarak bizi onurlandıran herkese çok teşekkür ediyoruz.
Derneğimizin kurucu üyelerine, çalışanlarına, gönüllülerine, üyelerine ve paydaşlarına; Türkiye’deki LGBTİ+ komünitesine, Fransa İstanbul Başkonsolosluğu başta olmak üzere destek sunan tüm konsolosluklarla çalışanlarına ve bugün burada bir araya gelebilmemiz için destek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Desteğiniz bizim için gerçekten çok kıymetli.
Konuşmamı 10. yıl metnimizden kısa bir alıntıyla bitirmek istiyorum: “Arzularımızla, aşklarımızla, sevmelerimizle, sevişmelerimizle, kuirfeminist öfkemizle, kimliklerimiz ve kimliksizliklerimizle, tarihimizle, birikimimizle, örgütlü mücadelemizle, varlığıyla gururlandığımız kurumumuzla biz buradayız. İyi ki varız! Onuncu yılımız kutlu ve mutlu olsun. Yanımızda olan, olmak isteyip de olamayan, varlığımızı hisseden, varlığını hissettiğimiz tüm SPoD dostlarına, lubunyalara ve gelecek on yıllara dayanışma ve sevgiyle!”
Müge AKBASAN
SPoD Yönetim Kurulu Başkanı

Hatice DEMİR
Merhaba,
Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz.
10. yaşımız kutlu olsun.
Ben bugün sizlere SPoD’un neler yaptığından değil neden ve nasıl yaptığından bahsetmek istiyorum. Çünkü ne yaptığımız kadar nasıl yaptığımızın da önemli olduğunu düşünüyorum.
Ben SPoD’la 2014 yılından beri ilişkileniyorum. Öncesinde SPoD’un gönüllü avukat ağındaki etkin avukatlardan biriyken, 2018den beri de dernekte profesyonel olarak hukuki danışmanlık yapıyordum. Bu yılın ortasından itibaren ise Politikalardan sorumlu genel koordinatörlük görevini sürdürüyorum. En başından beri ama özellikle son birkaç yıldır; gönüllülerimizle üyelerimizle ve paydaşlarımızla olan ilişkilerimizi nasıl daha canlı tutarız ve nasıl daha fazla LGBTİ+’nın hayatına dokunuruz sorusu bizim için hep en önemli gündemlerden biri. Bunun için zaman zaman alıştığımız düzenleri değiştirmekten, örgütlenme şemamızı güncellemekten, yeni yollar denemekten hiç vazgeçmedik.
SPoD’un faaliyetlerinin bir kısmını az önce Müge saydı. Ben bu faaliyetleri gerçekleştirirkenki motivasyonlarımızın altını çizmek istiyorum. Bunu yaparken de biraz ekiplerimizden bahsedeceğim.
Derneğin LGBTİ+ hareketle en çok temas ettiği iki alan, danışma hattı ve Pazar sohbetleri. Danışma hattımız, esasında bir çoğu şu an aramızda olan gönüllülerimiz sayesinde ilerliyor. Gönüllülerimiz her gün türkiyenin her yerinde gelen aramaları yanıtlıyor, başvurucu lubunyaları talep ettikleri hizmeti sağlayacak kişi ve kurumlara yönlendiriyorlar. Bu şekilde anlatınca biraz teknik bir iş gibi görünse de, esasında danışma hattı gönüllülerimiz sağladıkları duygusal destek ve akran danışmanlığı sayesinde türkiyenin en küçük köyünden arayan lubunyaya bile yalnız ve yanlış olmadığını hissettiriyorlar.
Pazar sohbetleri, pandemiyle online’a dönen ve mesafesiz sohbetler adını alan ve yine gönüllerimizin emeği ile işleyen bir çalışmamız. Her hafta Pazar günü, öğlen saatlerinde, belli bir tema etrafında LGBTİ+’lar gönüllü moderatörlerimiz eşliğinde bir araya geliyor. Pazar sohbetlerini, gettolarımızın dahi kapatıldığı ve sadece gece sosyalleşmesine mahkum edildiğimiz bu dönemde özellikle önemli ve değerli görüyoruz. Gündüz gözüyle birbirimizi görmek ve bu şekilde sosyalleşmek, online olmanın sağladığı imkanlarla sadece istanbulda değil türkiyenin ve hatta dünyanın birçok yerinden lubunyayla tanışmak ve hikayelerimizi ortaklaştırmak için önemli bir alan olduğunu düşünüyoruz.
Psikolog ağımız, sosyal hizmet uzmanları ağımız ve avukat ağımız; derneğimizden eğitim alan onlarca uzmandan oluşan ağlarımız.. Bu ağlar sayesinde bize başvuran LGBTİ+’ları alanlarında uzman, LGBTİ+’larla nasıl çalışılması gerekildiiğini bilen profesyonellerle buluşturuyoruz. Hangi alan olursa olsun üniversitelerde verilen eğitimin neredeyse hiçbir kısmında lgbti+ların anılmadığını biliyoruz. bu eğitimlerle, LGBTİ+’lara özgü sorunlarla meslek hayatında ilk kez karşılaşmanın yakıcılığını ortadan kaldırmayı umuyoruz ve şimdiye kadar aldığımız geri bildirimlere göre de bunu başarıyoruz.
En önemli meselelerimizden biri, gerek savunuculuk yaparken gerekse danışanlarımıza hizmet sunarken biriktirdiğimiz hikayelerin sadece bizde kalmaması; LGBTİ+’ların yaşadıklarının başkalarına da aktarılması… Bunu sadece yaşadığımız hak ihlalleriyle de sınırlı tutmuyorum elbette, hepimiz biliyoruz ki lgbti+ olmak, türkiyede LGBTİ+ olmak, türkiyede açık ve aktivizm yapan bir LGBTİ+ olmak her gün yeni savunma stratejileri geliştirmeyi gerektiriyor. Hem karşılaştıklarımızı hem baş etme yöntemlerimizi birbirimize aktarmak için, yazıyor çiziyor üretiyoruz. Konferanslar düzenliyor, akademiyle bir araya gelip lubunyanın ayak izini literatüre ekliyoruz, yayınlar çıkarıyoruz. Milletvekillerinden belediye başkanlarına, üniversitelerden özel şirketlere kadar lubunyaların hayatını daha yaşanabilir kılacak her yere ve herkese temas etmeye çalışıyoruz.
Son olarak pandemi döneminde kurulan hıv çalışmaları ekibimizden bahsetmek istiyorum. HIV ile yaşayanLGBTİ+’ları güçlendirmek ve derneğimizin HIV konusundaki kapasitesini geliştirmek için yeni kurduğumuz ve hızlıca çalışmalarına başlayan bu birimimiz de bize aslında kapsayıcılık kriterlerimizi gözden geçirdikçe ve arttırdıkça nasıl daha fazla güçlendiğimizi hatırlatıyor.
Nihayetinde SPoD 10 yıldır her gün yaptığı işleri tekrar düşünerek ve umudunu koruyarak çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. Bunu da konuşmamdan anladığınız üzere en çok çalışanları, gönüllüleri ve paydaşlarının emekleriyle yapabiliyor. Bu emekleri görünür kılmak bu yüzden hepimizin sorumluluğu. Bu yüzden SPoD sadece yönetim kurulundan, sadece çalışanlarından, sadece logosundan ibaret değil. SPoD hepimiziz.
Son olarak, hepimiz biliyoruz; türkiye özellikle son 10 yılda iyice muhafazakarlaştı ve otoriterleşti. Bu da her birimizin hayatını çeşitli şekillerde ve alanlarda zorlaştırdı. Hep bir soru işareti, mutlaka sizlere de sorulmuştur? Ne zaman bu hak ihlallleri sonlanacak, bunun için ne gerekli? İktidar mı değişmeli, sistem mi değişmeli, Avrupa birliğine girince mi çözülecek vs… Elbette LGBTİ+’ların daha eşit ve özgür, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesinde bunların her birinin kısmen de olsa anlamı ve etkisi olacaktır. Ancak şunu vurgulamak istiyorum: Biz lubunyaların kurtuluşu ve umudu bizim dışımızda hiçbir yerde değil. Biz umudumuzu kendimiz dışında hiçbir yere bağlamıyoruz. Ancak biz mücadeleye devam ettikçe her birimiz için gökkuşağının altında daha adil, eşit ve özgür bir dünyayı kurabileceğiz.
Birlikte nice 10 yıllara…
Hatice DEMİR
SPoD Politikalardan Sorumlu Genel Koordinatör

Melih ATEŞ
Merhaba,
Hepiniz hoş geldiniz. 10. Yaşımız kutlu olsun.
Bir süre sosyal mecralardan takip ettiğim SPoD’a 2018 yılında ofis sorumlusu olarak dahil oldum. Ardından, bir buçuk yıl genel koordinatör olarak çalıştım. Bu yılın ortasından bu yana da Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Koordinatör olarak ekibin bir parçasıyım.
SPoD, İstanbul gibi önemli potansiyele sahip bir şehirde kurumsallaşma
çalışmaları ve sürdürülebilirliğe en çok odaklanan LGBTİ+ örgütlerinden birisidir. Müge ve Hatice faaliyetlerimizden, bu faaliyetleri neden ve nasıl yaptığımızdan bahsetti. Ben de bu akşam sizlere yaptığımız faaliyetlerin sürdürülebilirliğini nasıl sağladığımızdan bahsedeceğim.Son dönemde mümkün olan kaynakların sınırlılıklarını temel değişken alarak, proje kurgulama ile birlikte ihtiyaç analizlerinden çıkan öncelikler üzerinden hareket etmekteyiz.
SPoD’un kurumsal anlamda sürdürülebilir olması; bağımsız, çoğul kaynaklardan gelen maddi destek ile sağlanabilir. Bu amaç ile kaynak geliştirme faaliyetleri, dernek iktisadi işletmesinin faaliyetleri, bağış ve destek kampanyaları düzenlemekteyiz. Uzun vadede öz kaynakların arttırılarak temel giderlerimizi karşılamasını hedefliyoruz. Bunu hep birlikte yapmamızın önemli olduğunu belirtmek isterim.
Yaklaşık iki yıl önce başladığımız bireysel kaynak geliştirme çalışmaları ile;
41. İstanbul Maratonunda #YürümüyoruzKoşuyoruz kampanyasını gerçekleştirdik, özel sektör ile yaptığımız işbirlikleri ile sürdürülebilir modeller üretmeye devam ediyoruz.
Sürdürülebilir işbirliklerini arttırarak SPoD’un hizmetlerinin kesintisiz devam etmesini ve daha fazla LGBTİ+’nın bu hizmetlerden yararlanmasını temenni ediyoruz.10. Yaşını kutlamak için bir arada olduğumuz bu akşam, nice 10 yıllarımızı birlikte kutlamak için desteğinize ihtiyacımız var. Bizlere destek olmak istediğiniz takdirde hem bu akşam hem de sonrasında tüm sorularınızı cevaplamak ve sizlere yardımcı olmak için hazır olduğumuzu belirtmek isterim.
Konuşmamı 10. yıl metnimizden alıntıyla bitirmek istiyorum.
…Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daha çok bir araya gelecek, birbirimizden daha çok öğrenecek, değişip dönüşecek, değiştirip dönüştüreceğiz; iyiyi ve güzeli dayanışmamızla büyüteceğiz. Hepimizin varlığını onurlandıran bir ülkede ve dünyada, barış içinde yaşamanın yollarını arayacak ve nihayet bulacağız. Bulacağız, çünkü hayatlarımız değerli, çünkü insan onuruna yaraşır şekilde yaşama ısrarımız baki. Bulacağız, çünkü insan haklarının herkes için sağlandığı, daha demokratik bir ülkeyi istiyoruz ve biliyoruz ki bunu isteyenler olarak biz çok kalabalığız.
İyi ki varız, nice 10 yıllarımız olsun!Melih ATEŞ
SPoD Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Koordinatör
Programın devamında tüm ekiple birlikte 10. yıl pastası kesildi.
Sonrasında kuir performans sanatçıları Baby Killa, Willie Ray ve Lilith HB sahne performanslarıyla bizlerleydi.

Baby Killa

Willie Ray

Lilith HB