Skip to main content

“Yaşamda Israr” etmeye devam ederek Onur Ayımız kutlu olsun!

By 24 Haziran 2025Duyurular

Mücadelemizi ve görünürlüğümüzü direnişimizle kutladığımız bir Onur Ayı’nı daha geride bırakırken biliyoruz ve görüyoruz ki mücadelemiz bir aya sığmaz, yıllardır “Onur”la biriktirdiğimiz bir hafızanın silinmeyen iziyle buradayız. 

Geçen bir yılda ne eğildik ne kırıldık. Yalnızca görünürlük için değil; var olmak, sevmek, olduğumuz gibi olmak için mücadeleye devam ettik. Baskının en şiddetli yüzüyle karşılaşsak da tökezlemedik. Direndik, kimliğimizi, varlığımızı, aşkımızı savunduk. Sessiz kalmayacağız. Görünmez olmayacağız. Buradayız ve sesimiz haklılığımız kadar gür, varoluşumuz kadar gerçek.

11. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü polis saldırısıyla engellenmeye çalışıldı. 42 kişi gözaltına alındı, 5’ine artık bir cezalandırma pratiği haline gelen adli kontrol verildi. İktidarın nefret politikaları, LGBTİ+ haklarını görünmez kılma stratejileri, bayraklarımızı soruşturmayla, etkinliklerimizi yasakla sekteye uğratma çabaları artık sıradanlaştı. Ama biz biliyoruz: Her gözaltı, her saldırı bize bu mücadelenin ne kadar haklı ve gerekli olduğunu tekrar hatırlatıyor.

Aile adı altında çizilen sınırlara, “makbul vatandaş” tariflerine, aileyi kutsayıp bizi dışlayanlara, nefretin yasasını hazırlayanlara karşı cevabımız net: Varlığımızı inkar eden her politikanın karşısında olacağız. Kutsal olan bu toplumdaki her bir kişinin haklarıyla birlikte eşit olmasıdır. Bu sebeple 2025’i Aile Yılı ilan edenlere karşı biz de Direniş Yılı ilan ediyoruz.

Bu yıl da üniversitelerde, kampüslerde, sokaklarda lubunyalar direnmeye devam etti. Boğaziçi’nde, ODTÜ’de, Hacettepe’de baskılara rağmen bir araya geldik, birlikte ses çıkardık. 1 Mayıs’ta, Newroz’da dalgalanan gökkuşağı bayraklarımız, lubunyalar olarak var oluşumuz işçilerin de Kürtlerin de mücadelesinde yan yana durabileceğimizi bir kez daha gösterdi. Seçme ve seçilme hakkımızı etkileyen anti-demokratik uygulamalara ve kayyum politikalarına karşı Batman’dan Saraçhane’ye alanları doldurduk, demokrasi ve eşit yurttaşlık taleplerimizi haykırdık. Çünkü bizim mücadelemiz yalnızca cinselliğimiz ya da kimliğimizle ilgili değil. Bu, aynı zamanda eşitlik, özgürlük, adalet ve barış için verilen bir mücadele. 

Lubunyaların varlığı, bu toprakların hafızasından silinmeyecek bir izdir. Her yürüyüş, her slogan, her göz göze geliş, geleceğe bırakılan bir söz gibidir: Biz buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz. Varoluşumuzdan da, birbirimizden de, mücadelemizden de vazgeçmiyoruz. Yaşamda ısrar ediyoruz, “onur”umuza sahip çıkıyoruz. Çünkü bizim “onur”umuz, bu topraklarda her gün sesini çıkaranların direncidir. Bu dirençle hem Pazar günü 23. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşünde hem de yılın kalan her günün “Her Yürüyüşümüz Onur Yürüyüşü” diyerek buluşmaya devam edeceğiz.

Bizi utandıramazsınız, susturamazsınız!